Okuma Etkinliği#15 || Bana Şans Dile ~ Yorum ve Alıntılar


Herkese Merhaba!
Harika bir okuma etkinliği ile karşınızdayım.
Kitap Tanıtımı İçin; TIK TIK!
Gelişmeleri takip etmek için; SKOE ~ RKBT sayfalarına bakabilirsiniz. ;)



Kitabımız baş karakterlerimiz Yasemin, Didem ve Elif'in hayatları etrafında şekilleniyor. Elif biraz geri planda kalıyor ama Didem ve Yasemin'in inişli çıkışlı hayatları ile aşk hayatlarına dair izler okuyoruz. Didem karakteri; tam bir baş belası! Öyle tatlı bela da değil. İnsanı süründüren cinsten bir bela... Okurken ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Ama size bir öneri de bulunayım; Didem'i gördün mü arkana bakmadan kaç! Yoksa zaman ve mekan tanımadan başına musallat olur benden söylemesi..

Yasemin, kitabımızın hanım hanımcık kızı. Başarısız ilişkilerden sonra karşısına Erhan'ın çıkması ile hayatını onunla birleştirmiş ve bebek bekleyen taze bir anne adayı. Ama başına büyük bir bela var; Didem! Didem herkesin yaka silktiği, onu gördüğünde yönünü değiştirdiği bir karakter. Didem kendinden başkasını düşünmeyen, kafasına göre hareket eden ve başkalarının düşüncelerini önemsemeyen "sinir bozucu" diye tabir edeceğimiz bir karakter. Ve okurken çoğu kişiye illallah dedirttiğini düşünüyorum.



Yasemin, Erhan ile mutlu giden evliliğini sürdürürken, Didem'in evliliği için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Didem, ikinci kocasını da boşadıktan sonra soluğu Yasemin'in yanında alıyor ve böylece Yasemin için zor günler başlamış oluyor.

Didem, Yasemin'in hamile olduğunu düşünmeden onu peşinde sürüklerken bir trafik kazası ile bütün hayatı değişiyor. -Öyle büyük bir kaza değil.- Kaza sonucu tanıştığı Baş Komiser Bora'yı gördüğü an bu adamı elde etmek için her yolu deneyeceğini kafasına koyuyor. 

Bora bir süredir birlikte olduğu kız arkadaşı Senem ile ayrılma kararı alırken aklını mavi gözlü bir cadının meşgul ettiğinin de bilincinde. Günler geçip giderken Didem ile Bora'nın yakınlaşması ise bir şeylerin değiştiğinin göstergesidir. Didem hala aynı Didem. Ama Yasemin'in yanında tam bir "cadaloz" iken Bora'nın yanında "kedi" gibidir. Yani Didem'in bütün garezi Yasemin'edir. Devamında ise neler oluyor neler.. Bunu öğrenmek için sizi en yakın kitapçıya alalım. :) 
Okurken Didem karakterinin beni çileden çıkardığını söyleyebilirim. Hatta kitabın oluşum sürecinde emeği geçen tüm ekibe "Allah sabır versin" dediğim de doğrudur. :D Yani Didem katlanılacak gibi bir karakter değil. Özellikle hamile kadını peşinde koşturmasına ise diyecek söz bulamıyorum. Gerçi Yasemin her ne adar şikayetçi olsa da Didem'e kıyamadığından mıdır bilmem yumuşak tavırları ile kendini süründürdü. İnsan biraz sert çıkar, "gelmiyorum, hamileyim ben" triplerine girer değil mi ama..

Erhan'ın Yasemin'e olan aşkına ve sevdasına ise ba-yıl-dım! "Bu nasıl sevmektir be kardeşim!" dedim.. :D Erhan biraz "maço" bir karakter ama sevdi mi sonuna kadar sevenlerden.. Yasemin'in günün her saatinde arayıp, halini hatırını soracak kadar da düşünceli.. Yasemin'in elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan halleri çok tatlıydı. Yasemin ve Erhan favori çiftim oldu. Onların sahnelerini okurken hem mutlu oldum hem de duygulandım. Birbirlerine olan sevdaları beni etkiledi.


Didem her ne kadar baş belası olsa da beni kahkahalarla güldüren sahneler olduğunu da söyleyebilirim. Anneannesi Müzeyyen Hanım ile olan sahneleri tam seyirlikti! Müzeyyen Hanım ise tam bir efsane! Didem neyse Anneannesi de aynen öyle. Müzeyyen Hanım'ı seveceğinizi düşünüyorum, şahsen ben sevdim. :)

 Ve gelelim Bora'ya.. Sevdiğim diğer bir karakter de Bora. Başarılı bir polis olmasının yanında Didem'in ve bizim kalbimizi fethetmiş bir karakter. Okurken üzerinizde "polis fantezisi" oluşacağını da söyleyebilirim. Çok zeki ve uyanık. Yalanları ortaya çıkarma da çok başarılı ve iş bitirici bir karakter. Daha fazla Bora'ya sulanmayayım sonra Didem'in gazabına uğrarım falan :D Malum Bora'nın başı bağlı.. Artık onun kardeşleri, kuzenleri vs. ile yetineceğiz. Her neyse. Bora'yı sevdim mi? Sevdim. :D

Kitapta Elif karakterinin biraz geri planda kaldığını söylemiştim. Sanırım onun hikayesini devam kitaplarında göreceğiz. Ve ben sabırsızlıkla devamını bekliyorum. Kitapta iki farklı anlatım var. Hikayeyi Yasemin'in ağzından dinliyoruz. Bora ile olan sahneleri ise yazarın anlatımıyla okuyoruz. Bu iki anlatım başta beni biraz rahatsız etmişti. Bütün kurgunun, olayların tek bir bakış açısıyla ya da ilahi bakış açısıyla anlatılması daha hoş olurdu diye düşünmüştüm ama Bora ile olan kısımları Yasemin'in anlatması doğru olmazdı diye düşündüm ve bu ikili anlatımı olumlu karşıladım. Zaten bir süre sonra kendinizi kurguya kaptırıyorsunuz.. O yüzden bu ikili anlatıma fazla takılmayın, kurgunun tadını çıkarın. ;)



Kitapta sıkça geçen "gene" sözcüğünün beni rahatsız ettiğini söyleyebilirim. Onun yerine "yine" kullanılsa daha doğru olurdu diye düşünüyorum ama sanırım yazarın üslubu böyle. Kitap bana bir çok duyguyu yaşattı.. Bazı kısımlarda beni çileden çıkarsa da eğlenceli bir kitaptı. Bazı diyalogları tekrar tekrar okuyup güldüğümü söyleyebilirim. Özellikle son sahnelerde beni duygulandırdı. 

Kitapta öyle göze batacak kadar redaksiyon açısında bir hata yoktu. Baskı sırasında oluşan ufak tefek hatalar ile bazı kelimeler eksik çıkmıştı ama bunların diğer baskılarda düzeltileceğini düşünüyorum.

Yazarın anlatımı ve kitabın kurgusu güzel. Özellikle sizi gülümsetecek yanlarının fazla olduğunu söyleyebilirim. Kitabın kapak tasarımına ise hayran olmamak elde değil. Didem karakteri beni çileden çıkarmış olsa da kitabı sevdim. Kitabı bitirdikten sonra yazarın diğer kitaplarına da göz attığımı söyleyebilirim. Yazarın akıcı bir kalemi var ve okurken sizi etkisi altına alıyor.

Okurken Bora ve Erhan arasında gidip gelecek, Didem ile çileden çıkacak, Yasemin ile sakinleşecek ve gülümsemenize engel olamayacaksınız. Kendi adıma okurken keyif aldığımı ve sizi gülümsetecek bir kitap arıyorsanız bu kitaba bir şans vermeniz gerektiğini düşünüyorum. :)
Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI